Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davalarında Verilen Nihai Kararlara Karşı İstinaf Yoluna Başvurulmasını Engelleyen Kuralın İptali

Anayasa Mahkemesi 24/2/2022 tarihinde E.2021/34 numaralı dosyada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

İtiraz Konusu Kural

İtiraz konusu kuralda, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu öngörülmektedir.  

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; mahkeme tarafından taşınmazına gerçek karşılığından düşük değer takdir edildiği iddiasında olan hak sahibinin taşınmazının gerçek bedelini tespit ettirebilmek amacıyla kanun yoluna başvurarak bu yöndeki iddialarını dile getirme imkânına sahip olması gerektiği, bunun mülkiyet hakkının korunması bakımından da gerekli olduğu belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Adli yargıda ilk derece mahkemelerinin nihai kararlarına karşı kural olarak istinaf yolu öngörülmüştür. Bireyin aleyhine verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı kanun yolunun kapalı olması hükmün başka bir mahkeme tarafından denetlenmesini talep etme hakkına sınırlama oluşturmaktadır. Bu itibarla kamulaştırma bedelinin tespiti davalarına ilişkin belirli bir miktarı geçmeyen kararların kesin olduğunu öngören kural, hükmün başka bir mahkeme tarafından denetlenmesini talep etme hakkına sınırlama getirmektedir.

Anayasa’nın 13. maddesine göre hükmün denetlenmesini talep etme hakkına sınırlama getiren düzenlemelerin kanunla yapılması, Anayasa’da öngörülen sınırlama sebeplerine uygun ve ölçülü olması gerekir. Bu kapsamda hükmün denetlenmesini talep etme hakkını sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfîliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir.

Kuralda yer alan “Miktar veya değeri…” ibareleri esasen taraflar arasında uyuşmazlığa konu olan malvarlığının değerini ifade etmektedir. Ancak, kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında uyuşmazlığın esasını malvarlığının değerinin ne olduğunun yargı kararıyla ortaya çıkarılması, başka bir ifadeyle taşınmazın değerinin mahkeme tarafından belirlenmesi oluşturmaktadır. Dolayısıyla kamulaştırma bedelinin tespiti davaları bu yönüyle kişilerin talep ya da uyuşmazlık konusunu belirli miktar veya değer ile gösterebildikleri diğer malvarlığı davası türlerinden ayrılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında söz konusu davaların konusunu belirli bir miktar veya değer içeren talepler oluşturmadığından kararın kesinlik sınırının belirlenmesinde davada ileri sürülen istemin kabul edilmeyen bölümü gibi bir ölçütün esas alınması mümkün değildir.

Diğer yandan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında kararın taşınmaz maliki bakımından kesinlik sınırının, başka bir deyişle istinaf edilebilir olup olmadığının belirlenmesinde mahkeme tarafından lehine hükmedilen miktarın bir öneminin bulunmadığı da açıktır. Nitekim uyuşmazlığın niteliği gereği taşınmaz malikinin istinaf talebinin temel dayanağını mahkeme tarafından kamulaştırma bedeli olarak belirlenen bu miktarın hatalı olduğu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı iddiası oluşturmaktadır. 

Bu itibarla kuralda kamulaştırma bedelinin tespiti davalarına ilişkin kararların kesinlik sınırının hesaplanmasında hangi ölçütün esas alınacağının herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak belirlenmediği görülmektedir.  Dolayısıyla hükmün denetlenmesini talep etme hakkına sınırlama getiren kuralın kanunilik şartını taşımadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan Anayasa’nın 46. maddesinin birinci fıkrasında kamulaştırmanın taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi şartıyla yapılması öngörülmüş olup söz konusu madde hükmü uyarınca taşınmazın gerçek değeri üzerinden kamulaştırılmış olması Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının da gereğidir.

Kuralın kamulaştırma bedelinin tespiti davalarına ilişkin olarak verilen kararların kesinlik sınırının hesaplanmasında hangi ölçütün esas alınacağına dair belirsizliği uygulamadayorum ve değerlendirme farklılıklarına dayalı olarak bireyin taşınmazının gerçek değerinden yoksun kalmasına yol açabilecek niteliktedir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.  

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.

(anayasa.gov.tr)

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
default-featured-image
‘Örselenmiş kadın’ hukuk kriteri olsun
default-featured-image
Yargıtay son noktası koydu! Maaş geçiş promosyonu...
i
Ülkenin PKK İle Mücadelesinde Halkın Gaz Bombasından Etkilenmesi Hak İhlalini Oluşturmaz-AYM Kararı
773x435_cmsv2_c889a1f1-98d8-599f-ae50-11fe5d156835-4814412
12 Yıldır Süren Davada Taraf Uzun Yargılamadan Dolayı Tazminat Hak Eder
alkolsatisi
Polis, Gece 22.00'dan Sonra Alkol Satışı Yapıldığına İlişkin Alıcı Kılığında Büfeye Tuzak Kuramaz
ankara-bam-4-123-07-202016-05
Her Ne Kadar Eşi ,Uyuşturucunun Sanığa Ait Olduğunu Söylese de Sanığın Kabulu Etkin Pişmanlık Hükmünü Oluşturur
569ae394-95b6-4415-aff8-89b675fee871b18d927d-177b-4859-ba00-88e448e92846
Koronavirüs Dolayısıyla Kiranın Düşürüldüğüne İlişkin Haberin BAM Kararı
907441-642x340
Yargıtay, Faturanın Sahteliğinde Bu Hususlara Dikkat Ediyor
arabuluculuk-nihai-tutanaginin-sunulmamasi-gerekcesiyle-davanin-reddi_65b78
Arabuluculuk Nihai Tutanağının Sunulmaması Gerekçesiyle Davanın Reddi
aile_konutundaki_serh_nasil_kaldirilir_h11977_2550f
Aile Konutu Şerhinin Terkini İstemi
ziraat-bankasi-halkbank-vakifbank-garanti-bbva--4882707
Bankalara Rekabete Aykırı Davranışlar
752x395-milyonlarca-arac-sahibini-ilgilendiriyor-danistay-acikladi-artik-hacizli-araclar-1560862424685
Hacizli Aracın Tescil Talebi, Noter Satışından Sonra Konulan Hacizler