Hitap

2-HUKUKÇUYA HİTAP: BIÇAK KEMİKTE DEĞİL. BIÇAĞIN İŞİ BİTTİ. AÇIK YARAYI İZLİYORUZ.

Uzunca bir süre yeni çalışma olamayacaktı. Kışın içinde olsak da içimizde kışı barındırmadık demiştim. Bir iki şeyi yazmam gerekti. Sadece benim için de değil.

Suç mahalli, suçun öznesi, konusu da biziz. Kahramanlarımız da yapraklar. Yol da deniz. Kahramanlar denize dökülüyor. Döküle saçıla yaşıyoruz. Dökülen ve aşınanlar açık bir peneplenleşme süreci.[1] Farkında olmadan oluyor ve olmaya devam ediyor. Durumun farkına varmak için yavaşlayıp durmak lazım.

Bir şey peşinde değiliz. Güç elde etmeye çalışanlarız. Bu gücü sadece başkalarına göstermeye çalışan bir kitleye dönüştük. Bugüne dek analiz edilmiş bir şey değil bu. Kapitalizm sonucu da değil ve başka bir şeyin sonucu da değil. Bize özgü ve bize dönüşmeye başladı. Biri diğerinden destek almak istemiyor, onu da ezmek istiyor. Ezmek istemeyen geçmek istiyor Arkadaki tökezleyip düşse dönüp yukardan bir bakış atmak istiyor.

Yepyeni bir toplumsal dinamik ile ne ABD, ne Sovyet, 20. Yüzyıl deneyiminde olmayan bir şey doğdu. Bu sadece bizde oldu. Olmamış kapitalizm ile bitmemiş feodalizm birleşti. Biriken bir şey de yok artık. Tüketilen öyle çok şey var ki birikenlerin görünme olasılığı yok tükenmekten.

Romanlar ve şiirler her zaman psikolojiden ve sosyolojiden hızlı ilerlerdi. Onlar da yavaşladı tespitlerde.

Köpürerek ve üst üste çıkarak kaynayarak olanları izliyoruz. Normalleşti peneplenleşme süreci. Çok hızlandık ama kapitalizm gerekliliğinden değil. Bir kaosun ortasında ordan oraya koşuşturup sadece zarar veriyoruz birbirimize. Kapitalizm zarar verecekse kar hesabı yapar. Bu o değil.

Eski insanların bulunduğu yerde amaçları olurdu. Amaçlar bitmeden ordan ayrılmazlardı. Baro başkanlığından tutun da TBB başkanlığına ya da belediye başkanlığından tutun da milletvekilliğe her yerde amaç tamamlanmadan ayrılma niyeti olmazdı. Şimdi ise her yer bir merdiven. Merdivenler yükseltmekten başka işe yaramazlar. Mimaride sanat konusu da olmazlar. Birbirimizi de merdiven yapmaya gayretteyiz. Kimse merdivende beklemez, merdivenler ayakta durup hatır sormaya da uygun değildir. Bir kuru öksürük olsa selam bile vermeye fırsatınız olmaz merdivenlerde. Merdivenlerde kolayca kimse yan yana da duramaz. Zaten durmak isteyenlerin çağında da değiliz.

Eski insanlar daha çok sabit kalır, daha az yalan söyler, daha çok dertlenirlerdi vazife için.

Yaşayıp anlamayanlar, yaşamayıp anılanlar, yaşamadan anlayanlar ile yaşayıp ağlayanlar bir aradayız. Biz avukatız. Bunların hepsine bakıyor ama göremiyoruz. Çok yakından bakan daha çok şeyi göremez uzaktan bakandan. Hiç bakmayanları hiçbir şey görmeyenleri de izledim. Daha çok “görüyorlar.” Misal bir yatalak hasta, yahut 15 yıldır aynı yerde aynı odada çalışan bir “eski”- “genç” muhasebeci, kitaplarına kafasını gömen bir ev hanımı… Ama kaza dosyalarına bakan bir avukat, para peşinde etrafını görmeyen bir yaşlı genç hukukçu, orda burda inanmadıklarının peşinden koşan ikbal peşinde avukat değil…

Uzun zaman yok. 5 yıla yapanlar yaptıklarına aynada bakacaklar ve bir aşağılık duygusu ile özgüvensizliğe sürüklenecekler. Sonrası kronik mutsuzluk. Çünkü seratonin de salgılayamayacaklar.

Eski insanlardan lazım. Misal bir Faruk Erem lazım. Ülkemiz çok ileri gitti. Bence artık biraz geri gitmeliyiz. 70’ler olur, 60’lar olur. Yeşilçam zamanı olsun.

Eski şairlerin yazdıkları bizi yakıyor. Sizse 100 yıllık ömür hakkında 300 saniye ile karar veriyorsunuz. Suç mahalli biziz, suç işliyorsunuz. Yıllarca cezaevinde kalan şairler, yazarlar üstlerinde bir şık ceket ile fotoğraf çekildiler, başka ceketleri de yoktu. Siz ise binlerce ceket alınacak arabalarınız ile sosyal medya hesaplarınızda ilan edilen binlerce fotoğrafla ne olmaktasınız?

Bu bir psikolojisi yazısı değil. Ama bu yapay psikolojiden, içten gelmeyen muhasebeli hukuktan hukukçudan ancak hesap çıkarılır. O hesap da elbet kesilir. Belki bireysel belki toplumsal. Ama ordan çözüm de çıkmaz, mutluluk da.

Kalabalığın arasından sıyrılıp “yırtma” imkânımız kalmadı. Bıçak kemikte değil. Bıçağın işi bitti. Açık yarayı izliyoruz. Bir yerdeki çözüm her yere sirayet edecek. Küçük ve belki önemsiz kişisel tarihlerimize de. Ama iyi hissettirecek. Bıçağın işi bitti. Açık yarayı öyle izlemeyelim. Biz çözeceğiz. Başka aktör yok.  

Böyle mutlu da olunmaz, aşık da olunmaz, hak da savunulmaz.

23.12.2021-Av. Şafak UĞURLU


[1] Peneplen: Coğrafyada arazinin yaşlanmış halinin ismi. Dünyanın giderek düzleşmesidir. Akarsular, erozyonlar, rüzgar, volkanlar her şey dünyanın düzleşmesine hizmet eder. Eski kıtalar çoktan peneplenleşmeye başladılar. Tüm çıkıntılar, dağlar, tepeler, şelaleler doğa güçlerince yontuluyor ve düzleşiyor. Son nokta dümdüz bir dünya olacak. Logos ile benzer kavramdır. Logos sözcüğü Grekçede felsefi bir kavramı belirtmek üzere ilk kez kullanan Efesli filozof Herakleitos, terimi, her şeyi yöneten değişmez yasa (logos) ya da yasalar (logoi), evreni düzenli bir bütün olarak kuran ve hareket ettiren, evrenin düzenini sağlayan evrensel yasalar, evrenin temeli olan evrensel zorunluluk olarak ifade eder. Fenafillah ile benzer peneplen. Fenâfillah, tefâni sırrı da denilen, “ölmeden önce ölmüş gibi olup” yokluk sırrına ermek, Allah‘ın varlığında yok olmak, erimek anlamına gelir. Tasavvuf inancına göre, evrende Allah’ın varlığından başka gerçek varlık yoktur. Varlıklar onu gösteren birer aynadan ibarettir.Fenafillah bir vahdet-i vücud kavramıdır. Kul bu makamlarda kendinden ve sıfatlarından fani olarak Hakk’ın sıfatlarıyla beka bulur. Tasavvuftaki en son mertebe olan salah makamının kapısıdır.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
default-featured-image
‘Örselenmiş kadın’ hukuk kriteri olsun
default-featured-image
Yargıtay son noktası koydu! Maaş geçiş promosyonu...
i
Ülkenin PKK İle Mücadelesinde Halkın Gaz Bombasından Etkilenmesi Hak İhlalini Oluşturmaz-AYM Kararı
773x435_cmsv2_c889a1f1-98d8-599f-ae50-11fe5d156835-4814412
12 Yıldır Süren Davada Taraf Uzun Yargılamadan Dolayı Tazminat Hak Eder
alkolsatisi
Polis, Gece 22.00'dan Sonra Alkol Satışı Yapıldığına İlişkin Alıcı Kılığında Büfeye Tuzak Kuramaz
ankara-bam-4-123-07-202016-05
Her Ne Kadar Eşi ,Uyuşturucunun Sanığa Ait Olduğunu Söylese de Sanığın Kabulu Etkin Pişmanlık Hükmünü Oluşturur
569ae394-95b6-4415-aff8-89b675fee871b18d927d-177b-4859-ba00-88e448e92846
Koronavirüs Dolayısıyla Kiranın Düşürüldüğüne İlişkin Haberin BAM Kararı
907441-642x340
Yargıtay, Faturanın Sahteliğinde Bu Hususlara Dikkat Ediyor
arabuluculuk-nihai-tutanaginin-sunulmamasi-gerekcesiyle-davanin-reddi_65b78
Arabuluculuk Nihai Tutanağının Sunulmaması Gerekçesiyle Davanın Reddi
aile_konutundaki_serh_nasil_kaldirilir_h11977_2550f
Aile Konutu Şerhinin Terkini İstemi
ziraat-bankasi-halkbank-vakifbank-garanti-bbva--4882707
Bankalara Rekabete Aykırı Davranışlar
752x395-milyonlarca-arac-sahibini-ilgilendiriyor-danistay-acikladi-artik-hacizli-araclar-1560862424685
Hacizli Aracın Tescil Talebi, Noter Satışından Sonra Konulan Hacizler