AİHM’nin Hamit Pişkin Kararı

Hamit Pişkin, 2010 yılından itibaren Ankara Kalkınma Ajansında uzman olarak çalışırken 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 26 Temmuz 2016 tarihinde 667 sayılı KHK gerekçe gösterilerek idari kararla kurumundan ihraç edilmiş.

Pişkin, ihracına karşı Ağustos 2016’da iş akdinin haksız feshedildiği iddiasıyla iş mahkemesinde dava açmış. Davası her aşamada red edilince Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmış. 10 Mayıs 2018 tarihinde AYM başvurusu hakkında kabul edilemezlik kararı vermiş. Pişkin hakkında 5 Eylül 2018 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da örgüt ile iltisakına ilişkin soruşturmada delil yetersizliğinden takipsizlik vermiş.

AYM’den çıkan karar sonrası Pişkin aşağıdaki gerekçelerle AİHM’e başvurmuş.  

Madde 6 – Adil Yargılanma Hakkının İhlali, (ihracın ‘terör örgütü bağlantısı’ sebebiyle olması ve terörist olarak damgalandığı gerekçesiyle)

Madde 3 – İşkence,

Madde 7 – Cezaların Kanuniliği,

Madde 13 – Etkili Başvuru Hakkı,

Madde 17 – Hakların Kötüye Kullanımının Yasaklanması ve

Madde 18 – Hakların Kısıtlanmasının Sınırları.

AİHM adil yargılanma (AİHS md. 6/1) ve özel hayata saygı hakkının (AİHS md. 8) ihlaline ilişkin karar vermiştir.

Her ne kadar AİHM “Adil Yargılanma Hakkının İhlali” gerekçesiyle tazminata hükmetmiş olmakla birlikte, AİHM’nin gerekçesini bu ihlalin yargılamayı yapan yerel Mahkeme tarafından Pişkin’in işe iade davasında sunduğu gerekçeler hakkında kapsamlı veya derinlemesine bir inceleme gerçekleştirmemesi ve Pişkin’in iddialarını reddetmek için geçerli neden sunmamasınadayandırmıştır.

Yani, ihlal gerekçesi “işten çıkarma” işleminin dayanağı olan KHK ve sonuçları olarak görülmemiştir.

Bu bağlamda  AİHM, işten çıkarma usulünü (terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olma ihtimali olanların KHK ile tanınan yetkiyle idarece işten çıkartılması durumunu )  cezai bir yaptırım olarak değerlendirmemiştir.

İlgili madde “Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir” demektedir.

AİHS m.6/1’de yer alan “cezai alan” yalnızca ceza hukuku kapsamına giren suçlar için güvence sağlamakta, idari müeyyideleri dışlamaktadır.

AİHM kararında KHK ile işten çıkartılma işlemini ve devamındaki yargılama sürecini “cezai alan” olarak değerlendirilemeyeceğine ilişkin gerekçesinde,

KHK tüm toplumu değil, belli bir kesimi hedef almış olup çıkarılma gerekçelerinin Ceza Kanunu’ndaki suçun unsurlarıyla benzemesi yargılamayı ceza sürecine dönüştürmez ve kişinin işten çıkarılması şeklindeki bir sonuç, yaptırımı cezai hale getirmez. “ diyerek,  bir kamu görevlisinin  “terör ile iltisaklı  veya irtibatlı” görülerek  ihraç edilmesine olanak tanıyacak şekilde düzenleme yapılmasını Hükümetin idari bir tasarrufu olarak değerlendirmiş ve dolaylı da olsa hukuka uygun bulmuştur.  

Aksinin, yani  KHK ların ve devamı işlemlerin cezai bir yaptırım olarak kabul görmesi halinde ise  AİHS 7. Maddesinin düzenlediği “Kanunsuz Ceza Olmaz” prensibine ulaşılacak ve Türkiye Cumhuriyeti, kanunlarında açık bir şekilde tanımlanmamış bir suç uydurarak keyfi yaptırımlar uygulayan bir Devlet olarak ilan edilmesi sağlanacaktı.

 AİHM bu kararı ile FETÖcülerin Türkiye Cumhuriyeti Devletini “zorba”, ihraç edilenlerin ise “Mağdur” ilan edileceği yönündeki umutlarını suya düşürmüştür.

KHK’ların hukuksal metinler olarak kabul edilmesinin bir diğer doğal sonucu olarak başvurucunun işkence ve diğer başvurularını da dayanaksız bırakmış olmasıdır.

KHK ları hukuki açıdan meşru, bu düzenlemeyi esas alarak yapılan ihraçları da hukuka uygun bulan kararın bu haliyle KHK ile ihraç edilen diğer kişiler açısından emsal olma niteliği de yoktur.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
default-featured-image
‘Örselenmiş kadın’ hukuk kriteri olsun
default-featured-image
Yargıtay son noktası koydu! Maaş geçiş promosyonu...
i
Ülkenin PKK İle Mücadelesinde Halkın Gaz Bombasından Etkilenmesi Hak İhlalini Oluşturmaz-AYM Kararı
773x435_cmsv2_c889a1f1-98d8-599f-ae50-11fe5d156835-4814412
12 Yıldır Süren Davada Taraf Uzun Yargılamadan Dolayı Tazminat Hak Eder
alkolsatisi
Polis, Gece 22.00'dan Sonra Alkol Satışı Yapıldığına İlişkin Alıcı Kılığında Büfeye Tuzak Kuramaz
ankara-bam-4-123-07-202016-05
Her Ne Kadar Eşi ,Uyuşturucunun Sanığa Ait Olduğunu Söylese de Sanığın Kabulu Etkin Pişmanlık Hükmünü Oluşturur
569ae394-95b6-4415-aff8-89b675fee871b18d927d-177b-4859-ba00-88e448e92846
Koronavirüs Dolayısıyla Kiranın Düşürüldüğüne İlişkin Haberin BAM Kararı
907441-642x340
Yargıtay, Faturanın Sahteliğinde Bu Hususlara Dikkat Ediyor
arabuluculuk-nihai-tutanaginin-sunulmamasi-gerekcesiyle-davanin-reddi_65b78
Arabuluculuk Nihai Tutanağının Sunulmaması Gerekçesiyle Davanın Reddi
aile_konutundaki_serh_nasil_kaldirilir_h11977_2550f
Aile Konutu Şerhinin Terkini İstemi
ziraat-bankasi-halkbank-vakifbank-garanti-bbva--4882707
Bankalara Rekabete Aykırı Davranışlar
752x395-milyonlarca-arac-sahibini-ilgilendiriyor-danistay-acikladi-artik-hacizli-araclar-1560862424685
Hacizli Aracın Tescil Talebi, Noter Satışından Sonra Konulan Hacizler