‘Yalan haberle mücadele’ kapsamında hazırlanan ‘dezenformasyon yasası’nın 29’uncu maddesi tartışılıyor. Maddede yer alan ‘endişe, korku ve panik yaratma’ tanımının somut olmadığına dikkat çekiliyor.
Ak Parti ve MHP’li milletvekillerin imzasını taşıyan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair” kanun teklifi bu hafta Dijital Mecralar Komisyonunda görüşülmeye başlanacak. Teklifin en çok 29’uncu maddesi tartışılıyor. Muhalefetin teklife şerh koyması bekleniyor.
Maddeye göre “endişe, korku veya panik yaratma, ülkenin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini ve kamu barışını bozmaya” yönelik yayın yapanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülüyor. Hukukçular, “endişe, korku veya panik yaratma” tanımının soyut olduğuna işaret ediyor. TCK’da varolan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” başlıklı TCK 216. ve ortak hüküm başlıklı 218. maddesinin de 9 aydan 3 yıla kadar hapis cezası içerdiğini belirten hukukçular, bu maddenin de somut temellere dayanmadığına işaret ediyor. “Tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması” cümlesinin “sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak” şeklinde değişmesinin de ifade özgürlüğünü kısıtlayacağına işaret ediliyor.
‘Haki̇mi̇n Değerlendi̇rmesi̇ne Bırakılıyor’
Avukat Mehmet Nuri Aytekin, düzenlemenin ayrıntılarını Aydınlık’a değerlendirdi. Yasa teklifindeki 29’uncu maddede yer alan “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle” cümlesinin “soyut” olduğunu belirten Aytekin, “Hakimin, ‘endişe, korku veya panik yaratmak’ kavramlarını ölçen bir cihazı mı var? Bu cümleyle konu tamamen hakimin kişisel değerlendirmesine bırakılacak, ötesine geçilemeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Gerçeğe Aykırı Bi̇lgi̇ni̇n Ölçütü Olmalı0’
Aytekin, maddede yer alan “Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse” cümlesinin de yoruma açık olduğunu söyledi. Örnekle durumu açıklayan Aytekin, şöyle dedi:
“Maymun çiçeği virüsü ülkemizde var diyelim… ‘Türkiye’de maymun çiçeği virüsü hızla yayılmakta’ başlığıyla haber yapamazsın. Ya da ‘İstanbul depremi yaklaşıyor’ şeklinde de haber yapamazsın. ‘Gerçeğe aykırı bilgi’nin de bir ölçütü olmalı.”
TCK’da Varolan ‘Tahri̇k’ Maddesi̇
TCK’da bir düzenlemenin zaten var olduğunu hatırlayan Aytekin, bu düzenlemenin basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde 9 aydan 3 yıla kadar hapis cezası içerdiğini bildirdi. Aytekin, yeni düzenlemeyle cezanın 1 yılda 3 yıla hapis cezası şeklinde değişeceğini belirtti.
Tahri̇k Etmek Deği̇l Endi̇şe ve Korku Aranacak
TCK 217’deki ‘kanunlara uymamaya tahrik’ maddesi “halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde. Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde ise ceza yarı oranına kadar artırılabiliyor. Yeni düzenlemeyle ise bu madde “sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak” şeklinde değişecek.
Yuvarlak Tanımlama
Aytekin, maddede yer alan “Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” cümlesindeki “örgütün faaliyeti” tanımını da “çok muğlak ve esnetilmeye uygun” olarak değerlendirdi.(Aydınlık)