Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 2/3/2022 tarihinde, Mehmet Salim Erdal (B. No: 2019/11893) başvurusunda, Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.OlaylarBaşvurucunun da aralarında bulunduğu dernek üyeleri tarafından bir tünelde sportif amaçlı gezi ve yürüyüş düzenlenmiştir. Bu gezi ve yürüyüş faaliyeti sırasında bölgede yapılan denetimlerde derneğin seyahat acentası işletme belgesi bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine idare tarafından başvurucu hakkında 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu gereğince kaçak seyahat acenta faaliyetinde bulunduğu gerekçesiyle idari para cezası uygulanmıştır.Başvurucu, idari para cezasına itiraz etmiş; itirazı inceleyen hâkimlik, başvurucunun dernek kararı ile paket tur düzenlediği, derneklerin böyle bir yetkilerinin olmadığı, paket tur düzenlemek için işletme belgesi bulunmasının zorunlu olduğu ancak söz konusu derneğin işletme belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle başvurucunun itirazını reddetmiştir. Başvurucu, söz konusu karara da itiraz etmiş; itirazı inceleyen sulh ceza hâkimliği başvurucunun itirazını kesin olarak reddetmiştir.İddialarBaşvurucu, başkanı olduğu derneğin işletme belgesiz seyahat acentalığı faaliyetinde bulunduğu gerekçesiyle hakkında idari para cezası uygulanmasının örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmiştir.Mahkemenin DeğerlendirmesiÖrgütlenme özgürlüğü, bireylerin kendi menfaatlerini korumak için kendilerini temsil eden kolektif bir oluşum içinde bir araya gelme özgürlüğünü ifade etmektedir. Örgütlenme özgürlüğünün bir şekli veya özel bir yönü olan dernek hakkı; kişi açısından dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra derneğe üye olma, derneğin etkinliklerine katılma ve mensuplarının menfaatlerini korumak üzere faaliyetlerde bulunma gibi hakları da içermektedir. Dernekler ise belirli bir amacın gerçekleştirilmesi ya da izlenmesi için kişilerin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirdikleri örgütlenmiş ve tüzel kişilikle donatılmış kişi topluluklarıdır. Anayasa’nın 33. maddesi temel olarak dernek hakkının kullanılması sırasında kamu makamlarının keyfî müdahalelerine karşı korunmayı amaçlamaktadır.Bununla birlikte örgütlenme üzerindeki sınırlamanın kamu düzeninin korunması gibi demokratik bir toplumda zorlayıcı bir toplumsal ihtiyacın karşılanması amacına yönelik ve istisnai nitelikte olması gerekir. Müdahaleyi oluşturan tedbirin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının kabul edilebilmesi için amaca ulaşmaya elverişli olması, başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olarak kendisini göstermesi gerekmektedir.Öte yandan idari makamlar kanunlardan aldıkları yetkiyle bir derneğin faaliyetine müdahale edebilirler. Ancak kamu gücünü kullanan organların ilgili ve yeterli gerekçe göstermedikleri müdahale teşkil eden her kamu gücü eylem ve işlemi temel hak ve özgürlükleri ihlal edebilir.Somut olayda derneğin üyeleri tarafından gerçekleştirilen bir gezi kamu makamları tarafından ticari bir faaliyet olarak değerlendirilerek dernek başkanı olan başvurucu hakkında idari yaptırım kararı uygulanmıştır. Söz konusu idari kararın kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve kanuna aykırılıklarının önüne geçmek amacına yönelik olduğu açıktır. Bununla birlikte Denetim Tutanağı’nda yalnızca söz konusu gezinin işletme belgesiz olarak düzenlendiği bilgisi yer almaktadır. İdari yaptırım kararında ise yalnızca ilgili kanun maddesine yer verilmiştir. Gerek Denetim Tutanağı’nda gerekse de idari yaptırım kararında söz konusu gezi faaliyetinin ne surette ticari paket tur kapsamına girdiği, geziye katılanların hangi statüde olduğu (dernek üyesi olup olmadıkları), derneğin hangi statüde olduğu (ilgili kanunlardan muaf olup olmadığı), ticari faaliyetin nasıl gerçekleştirildiği gibi hususlara ilişkin değerlendirmede bulunulmamıştır. En genel ifadeyle idare, somut eylemin ilgili kanun maddesini nasıl ihlal ettiğini gösterememiştir. Derece mahkemesi de değerlendirmesinde yalnızca başvurucunun dernek kararı ile paket tur düzenlediğini ancak derneklerin böyle bir yetkisi olmadığını ve söz konusu derneğin işletme belgesi olmadığını belirterek itirazı reddetmiştir.Ne idare ne de derece mahkemeleri başvurucunun iddialarını, dayandığı belgeleri, iddialarda ileri sürülen ve istisna teşkil ettiği belirtilen 27855 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği’ni, federasyon ve dernek içtüzüğü hükümlerini gözönüne almıştır. Kuruluş amacı üyeleri arasında doğa sporlarını yaymak ve kültürel geziler düzenlemek olan başvuruya konu derneğin kuruluş tüzüğü çerçevesinde gerçekleştirdiği bir gezinin ilgili kanun hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinin ve dolayısıyla başvurucuya verilen idari para cezasının zorlayıcı bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiğinin ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya konulduğu söylenemez. Bu nedenle başvurucuya verilen idari para cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.
Kaynak: anayasa.gov.tr