T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2021/40 E.
2021/124 K.
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
- Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla
yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. - Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
- Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
I. ÖN SORUN - Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle, Özel Daire kararının davacıya 06.02.2020
tarihinde tebliğ edildiği, davacının posta yoluyla gönderdiği 07.02.2020 tarihli temyiz dilekçesinin Özel Daire
tarafından 24.02.2020 tarihinde havale edildiği ve temyiz defterine kayıt tarihinin 24.06.2020 olduğu
gözetildiğinde davacının temyiz isteminin süresinde olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmış ve
değerlendirilmiştir.
II. GEREKÇE
- Bu aşamada istinaf ve temyize ilişkin yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır.
- Bölge adliye mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinde faaliyete geçmiş olup, bu tarihten itibaren 6100 sayılı
HMK’nın istinaf ve temyize ilişkin hükümleri uygulanmaya başlanmıştır. - 6100 sayılı HMK’nın istinaf yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 341. maddesi;
“(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu
taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir…” düzenlemesini
içermektedir. - Aynı Kanun’un 361. maddesinde ise;
“(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının
iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna
başvurulabilir…” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. - 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 02.01.2017 tarihli ve 680 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı
Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen (08.03.2018 tarihli ve 7072
sayılı Kanun ile kanun hükmü olarak kabul edilen) “Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri” başlıklı 15.
maddesinin 3. fıkrasında;
“İlk derece mahkemesi olarak ilgili dairelerce verilen hükümlerin temyiz yoluyla incelemesini yapmak” hükmü
yer almaktadır. - Bu hükümde Özel Dairelerce ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlara karşı temyiz yoluna
başvurulabileceği ve Hukuk Genel Kurulunun bu kararları temyiz yoluyla inceleyeceği belirtilmektedir. - Yargıtay ilgili hukuk dairesinin tazminat davası sonucunda vermiş olduğu kararlara karşı temyiz yoluna
başvurulabilir; temyiz incelemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır (Kuru, B.: İstinaf Sistemine Göre
Yazılmış Medenî Usul Hukuku, 2. Baskı, Kasım 2018, s. 645). - Özel Dairelerce ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği bu
şekilde belirlendikten sonra davacının temyiz isteminin süresinde olup olmadığına gelince;
HMK’nın “Temyiz dilekçesinin verilmesi” başlıklı 365. maddesinde “(1) Temyiz dilekçesi, kararı veren bölge
adliye mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtayın bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine
yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine
verilebilir.
(2) Temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmişse temyiz defterine kaydolunur
ve durum derhâl kararı temyiz edilen mahkemeye bildirilir.
(3) Temyiz edene ücretsiz bir alındı belgesi verilir.” hükmü düzenlenmiştir. - HMK’nın 366. maddesinin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 343. maddesinde de “(1) İstinaf
dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi
mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana
ücretsiz bir alındı belgesi verilir.
(2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki
fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl
mahkemesine bildirilir.
(3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır…” düzenlemesi bulunmaktadır.
14.Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in “Kanun yoluna başvuru işlemleri” başlıklı 208. maddesi “(1)
Kanun yoluna başvuru dilekçesi, ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir.
(2) Kanun yoluna başvuru dilekçesi harca tabi değilse hemen, harca tabi ise harç ödendikten sonra kaydedilir
ve başvuru sahibine ücretsiz alındı belgesi verilir.
(3) Alındı belgesi, kanun yolu dilekçesinin sisteme kaydedilmesi üzerine verilen belgedir. Alındı belgesi,
mahkemenin adını, dosyanın esas ve karar numarasını, karar tarihini, tarafların ve varsa müdahillerin ad ve
soyadlarını, davanın konusunu, başvurulan kanun yolu merciini, başvuru tarih ve saatini içerir.
(4) Kanun yolu başvurusu, kanun yolu dilekçesinin kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.
(5) Başka yer mahkemesine verilen kanun yoluna başvuru dilekçelerinde de yukarıdaki hükümler uygulanır.
Başka yer yazı işleri müdürü veya görevli personel teslim aldığı dilekçe ve eklerini elektronik ortama aktarır,
fizikî evrakı da gecikmeksizin ilgili mahkemeye gönderir.
(6) Herhangi bir nedenle elektronik ortamda işlem yapılamaması hâlinde durum bir tutanakla tespit edilir ve
işlem fizikî ortamda yapılır. Elektronik sistem açıldığında fizikî ortamda yapılan işlemler gecikmeksizin
elektronik ortama aktarılır. Bu durumda kanun yolu başvuru dilekçesi tutanağın düzenlendiği tarihte verilmiş
sayılır.
(7) Fiziksel ortamda kanun yolu başvurusu mesai saatleri içinde yapılır.” düzenlemesini içermektedir.
15.Temyiz dilekçesi, temyiz edilen kararı vermiş olan mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir.
Temyiz dilekçesi, kararı vermiş olan mahkemeden başka bir mahkemeye verilmişse, o mahkemece temyiz
defterine kaydolunur ve durum derhâl kararı temyiz edilen mahkemeye bildirilir.
16.Temyiz dilekçesi posta ile de (mahkemeye) gönderilebilir. Fakat bu hâlde, temyiz talebi temyiz dilekçesinin
(postaya verildiği tarihte değil) mahkemeye geldiği (temyiz defterine kaydedildiği, harca tabi ise harcın
yatırıldığı) tarihte yapılmış sayılır. Yani, temyiz dilekçesinin postaya (PTT’ye) veriliş tarihi temyiz süresini kesmez
(Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, İstanbul 2001, C. V, s. 4583).
17.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda, davanın esastan reddine ilişkin Özel
Daire kararının davacıya Münster Başkonsolosluğu tarafından usulüne uygun şekilde 06.02.2020
tarihinde tebliğ edildiği, davacının kararı temyiz ettiğine ilişkin 07.02.2020 tarihli dilekçesini, herhangi
bir mahkemeden havale ettirmeksizin, kararı veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesine doğrudan posta
yoluyla gönderdiği, temyiz talebini içeren postanın 24.02.2020 tarihinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesine
ulaştığı, aynı gün (24.02.2020 tarihinde) havale edildiği, iş yoğunluğu ve pandemi nedeniyle adli
hizmetlere ara verilmesinden dolayı temyiz defterine kaydının hemen yapılamadığı ve ancak
24.06.2020 tarihinde temyiz defterine kaydedildiği anlaşılmaktadır.