“Mahkeme, açık kaynaklardan indirilebilmesine ve benzersiz olduğu iddia edilen özelliklerinin aslında yaygın olarak kullanılan bazı uygulamalar tarafından paylaşılmasına rağmen, ByLock’un sıradan bir ticari mesajlaşma uygulaması olmadığını ve kullanımının ilk bakışta Gülen hareketi ile bağlantısının bulunabileceğini kabul etmektedir.” (p.259)
Mahkeme, Bylock’un örgüt içinde haberleşme amacıyla kullanıldığını kabul etmekte; fakat bu programı her kullanan kişinin ne şekilde kullandığına bakılmaksızın otomatikman terör örgütü üyesi kabul edilmesinin yanlış olduğunu düşünmektedir.
BAŞVURUCUNUN EYLEMLERİNİN GERÇEKLEŞTİĞİ DÖNEMDE FETÖ’NÜN TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞU KONUSUNDA HENÜZ YARGI KARARI BULUNMAMASI BAŞVURUCUYU OTOMATİKMAN SUÇTAN AKLAMAZ
“Türk hukukunda terör örgütünün yasal olarak tanımlanmasına ilişkin kural, örgütün kurucularının veya üyelerinin bu tanımlamadan önce bilerek ve isteyerek gerçekleştirilen fiillerinden dolayı cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir etki yaratmamaktadır. (…) Buna ek olarak Mahkeme, F. Gülen’in silahlı terör örgütü kurma suçlamasından daha önce beraat etmesinin, daha sonraki gelişmelere dayanarak FETÖ/PDY’nin mahiyetine ilişkin farklı bir karar verilmesi ihtimalini tek başına dışlamadığını kabul edebilir.”(p.253)
Mahkeme bu paragrafta başvurucunun eylemlerini gerçekleştirdiği dönemde örgüt hakkında verilmiş bir yargı kararı bulunmadığına dair iddialarını yeterli görmemiş ve cezalandırma için böyle bir kararın zorunlu olmadığını hüküm altına almıştır.
MAHKEMEYE GÖRE 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ “ULUSUN YAŞAMINI TEHDİT EDEN ACİL BİR DURUM”DUR
Mahkeme, terörizme ve terör suçlarının işlenmesinde kullanılan değişen yöntem ve taktikler ışığında Devletlerin karşılaştıkları olaylara karşı mücadeleyle ilgili zorlukların kesinlikle farkındadır. Mahkeme ayrıca, Yerel makamlara ve mahkemelere göre amaçlarını geleneksel terör yöntemlerinden ziyade gizli bir şekilde takip eden FETÖ/PDY’nin alışılmadık yapısına yönelik çabalarının farkındadır. Türk yetkililerin ve mahkemelerin bu bağlamda karşılaştığı benzersiz zorlukları zaten kabul etmiştir. (…) Mahkeme bu bağlamda, Türkiye’deki askeri darbe girişiminin, Sözleşme bağlamında “ulusun yaşamını tehdit eden genel bir acil durumun” varlığını açığa vurduğu yönündeki birçok davadaki tespitini yineler ve mevcut davada da onaylar. (p.269)
Mahkeme, bu paragrafta “kontrollü darbe” veya “tiyatro” şeklindeki FETÖ propagandasının geçerli olmadığını ifade etmiş, 15 Temmuz darbe girişiminin ulusun yaşamını tehdit eden gerçek bir acil durum olduğunu kabul etmiştir.
Av. Erkin ETİKE