T.C.
Yargıtay
Hukuk Dairesi
2017/45915 E.
2020/9515 K.
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın … Şubesinde 02.01.1996 tarihinde çalışmaya başladığını, en son … Şubesinde çalışmakta iken 15.09.2011 tarihinde iş akdinin banka mudilerine mevzuata aykırı kredi sağlamak suretiyle banka itibarına zarar verdiği gerekçesiyle haksız olarak feshedildiğini, fesih sebebi yapılan olguların dayanaksız olduğunu, çalışma süresi boyunca fazla mesai yapan ve tatil günlerinde de çalışan müvekkilene hak etmiş olduğu alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş akdinin haksız kredi temini sağlaması, bankanın itibarını zedeleyecek işlemler yapması nedeniyle haklı sebeplerle feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, davacının fazla çalışma ücreti talebi hakkında yasal şartların oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:Karar, davacı vekil tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde, davalı banka tarafından 26.02.2014 tarihi yazı cevabı ekinde 31.01.2011 tarihinden sonraki dönem için davacıya ait bilgisayar açılış kapanış saatleri olduğu belirtilen kayıtların dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı bankaca dosyaya sunulan 2007 yılı mayıs ayı ile aralık arası dönemine ve 2008, 2009,2011 yıllarına ilişkin banka işlem kayıtları adındaki belgeler üzerinde yapılan incelemelerde davacının arizi olarak geç saatte işyerinden ayrıldığının anlaşıldığı ancak bunun fazla mesai alacağı hesaplanması için yeterli bulunmadığı gerekçesiyle fazla mesai alacağı talebi hakkında herhangi bir hesaplama yapılmadığı belirtilmiştir. Ne var ki, söz konusu bilirkişi raporunda dosyada mevcut log
kayıtlarının incelenmediği anlaşılmaktadır.
Öncelikle her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları ( log kayıtları ) sıralı olarak temin edilmeli, bundan sonra inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıt sunulan dönem için denetime elverişli olacak şekilde hazırlanacak rapor ile davacının fazla çalışması olup olmadığı belirlenmelidir. Mahkemece anılan hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararınn yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.