Kamuda İş Alan Müteahhitlerin İşçilerinin Kullanılmayan Hakkı

Türkiye’de işçilerin önemli sorunlarından biri, taşeronluk ve müteahhitliktir. Taşeron aracılığıyla iş yaptırarak işçi haklarında kısıntıya gitme uygulaması 1990’lı yılların başlarından itibaren yaygınlaştı. 2000’li yıllarda özellikle kamu kesiminde taşeron işçisi olarak çalışanlar arasında örgütlenme eğilimi güçlendi. 2018 yılı Nisan ayında da, kamu kesiminde taşeron işçisi olarak çalışanların büyük bölümü, belediye şirketlerinde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya geçirildi. Sayıları 800 bini aşan bu işçilerin hakları, yaklaşık 2,5 yıl süreyle, Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen iki toplu iş sözleşmesinin sınırlarına hapsedildi. Ancak yine de taşeron baskısından kurtulmak önemli bir adımdı. Özel sektörde ise taşeron uygulaması günümüzde hâlâ epeyce yaygındır.

Ayrıca, günümüzde kamu kesiminde yapılan ihalelerde iş alan müteahhitlerin çalıştırdığı işçilerin de önemli sorunları vardır. Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, işleri emanet usulüyle yapmak yerine, müteahhit eliyle yapma eğilimindedir. Kamu kesiminde taşeronluk büyük ölçüde sona ermiştir, ancak müteahhitlik yaygındır. Günümüzde on binlerce işçi kamu kesiminde iş almış müteahhitler ve işletmeler tarafından istihdam edilmektedir ve önemli sorunlar yaşamaktadır.

Türkiye’de kağıt üzerindeki bazı haklar hayata geçirilmemekte, kullanılmamaktadır. Bu eksikliğin bir nedeni, bazı teknik konularda bilgisizliktir. Diğer bir nedense sorunları risk almadan çözme eğilimidir.

Kamudan iş alan işverenler ve müteahhitler, Türkiye’nin onayladığı 94 sayılı ILO Sözleşmesi nedeniyle ciddi bir yükümlülük altındadır. Örneğin, kamunun açtığı ihalelerde yol ya da toplu konut inşaatı ihalesi alan bir müteahhidin veya kamu ihalesiyle bir fabrikada bir ürün üretmeyi üstlenen işverenin bu Sözleşmeden kaynaklanan sorumlulukları vardır ve bunlar uygulanmamaktadır.

7.5.2004 gün ve 5170 sayılı Kanunla, Anayasanın 90. maddesine şu hüküm eklenmiştir: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

Anayasanın bu emredici hükmüne göre, Türkiye tarafından onaylanmış ILO Sözleşmelerinin uygulanması zorunludur.

Kamudan iş alan taşeron, müteahhit ve diğer işverenlerle ilgili önemli bir ILO Sözleşmesi vardır.

“Bir Amme Makamı Tarafından Yapılan Mukavelelere Konulacak Çalışma Şartlarına İlişkin 94 No.lu ILO Sözleşmesi” Türkiye tarafından 1960 yılında onaylandı.

94 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 1. ve 2. maddelerine göre, bir kamu makamı tarafından yapılan “bayındırlık işlerinin yapılması, tadili, tamiri veya yıkımı; materyal, levazım ve teçhizatın imali, takılması, işlenmesi veya nakli; hizmetlerin bizzat ifası veya temini” amacıyla bir ihalede işçi çalıştırılması durumunda,  bu işte çalıştırılacak işçiye ödenecek ücret ile işçinin çalışma süreleri ve diğer çalışma şartları konularında sağlanacak haklar, ilgili işkolunda uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin getirdiği haklardan daha düşük olamaz.

Sözleşmenin 5. maddesine göre, bu şartların yerine getirilmesinden, ihaleyi yapan kamu kurum ve kuruluşu sorumludur. Diğer bir ifadeyle, belirli bir miktarın üzerindeki bedelli her türlü kamu ihalesinde çalıştırılan işçilere, o işkolunda bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesinin ücret ve diğer haklara ilişkin hükümlerinin uygulanması sorumluluğu, işi veren kamu kesimi asıl işverenine aittir.

Kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan ihalelerde iş alan işverenlerin işyerlerinde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesine taraf sendika üyesi olup olmadıklarına bakılmaksızın ve ayrıca bir teşmil kararı gerekmeksizin, yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin, ücret, çalışma süreleri ve diğer çalışma şartlarına ilişkin haklarından aynen yararlanabilmektedir.

İşi veren kamu kurum veya kuruluşu, işin yapımına ilişkin mukaveleye (sözleşmeye) işkolunda bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesinin ücret ve diğer haklara ilişkin hükümlerini koymak ve bu mukavelenin bu hükümlerinin ihlali durumunda da, mukaveledeki taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımları uygulamak zorundadır.

1 Kasım 1988 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 88/13168 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise “kamu kuruluşlarınca yaptırılacak yapım, hizmet, dekapaj ve malzeme nakli” işleriyle ilgili olarak açık yükümlülükler getirmişti. 

“Kamu Kuruluşlarınca Yaptırılacak İşlerde, İşçilerin Çalışma Şartları ile İlgili Genel Esaslar” başlıklı bu Bakanlar Kurulu kararında, 94 Sayılı ILO Sözleşmesinin uygulanmasının amaçlandığı belirtilmekteydi. Bu metnin 2/b maddesi şöyleydi:

“Müteahhit, çalıştırdığı işçilerin, işin dahil olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki iş için toplu sözleşme veya mevzuatla kabul edilenlerden daha aşağı olmayacak şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlar. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde müteahhit, en yakın ve en uygun bir bölgedeki işkolu veya meslekteki aynı tip bir iş için toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilenlerden veya müteahhidin bulunduğu işkolu ve meslekteki benzer işverenlerin verdiği genel seviyeden daha az olmayacak şekilde ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını temin eder.”

Anayasamızın emredici hükmüyle doğrudan uygulanırlık kazandırılmış olan 94 sayılı ILO Sözleşmesi de kamu kesiminde yapılan ihalelerde iş alan müteahhitlerin veya diğer işverenlerin, bu işte istihdam edecekleri işçilere en az o işkolunda geçerli olan toplu iş sözleşmesinin öngördüğü hak ve menfaatleri sağlama yükümlülüğünü getirmektedir. Bu yükümlülük de işçilerin geçmişe dönük alacak hakkını doğurmaktadır.

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Benzer Yazılar
default-featured-image
‘Örselenmiş kadın’ hukuk kriteri olsun
default-featured-image
Yargıtay son noktası koydu! Maaş geçiş promosyonu...
i
Ülkenin PKK İle Mücadelesinde Halkın Gaz Bombasından Etkilenmesi Hak İhlalini Oluşturmaz-AYM Kararı
773x435_cmsv2_c889a1f1-98d8-599f-ae50-11fe5d156835-4814412
12 Yıldır Süren Davada Taraf Uzun Yargılamadan Dolayı Tazminat Hak Eder
alkolsatisi
Polis, Gece 22.00'dan Sonra Alkol Satışı Yapıldığına İlişkin Alıcı Kılığında Büfeye Tuzak Kuramaz
ankara-bam-4-123-07-202016-05
Her Ne Kadar Eşi ,Uyuşturucunun Sanığa Ait Olduğunu Söylese de Sanığın Kabulu Etkin Pişmanlık Hükmünü Oluşturur
569ae394-95b6-4415-aff8-89b675fee871b18d927d-177b-4859-ba00-88e448e92846
Koronavirüs Dolayısıyla Kiranın Düşürüldüğüne İlişkin Haberin BAM Kararı
907441-642x340
Yargıtay, Faturanın Sahteliğinde Bu Hususlara Dikkat Ediyor
arabuluculuk-nihai-tutanaginin-sunulmamasi-gerekcesiyle-davanin-reddi_65b78
Arabuluculuk Nihai Tutanağının Sunulmaması Gerekçesiyle Davanın Reddi
aile_konutundaki_serh_nasil_kaldirilir_h11977_2550f
Aile Konutu Şerhinin Terkini İstemi
ziraat-bankasi-halkbank-vakifbank-garanti-bbva--4882707
Bankalara Rekabete Aykırı Davranışlar
752x395-milyonlarca-arac-sahibini-ilgilendiriyor-danistay-acikladi-artik-hacizli-araclar-1560862424685
Hacizli Aracın Tescil Talebi, Noter Satışından Sonra Konulan Hacizler