Avukat Ceyhan Mumcu Aydınlık gazetesindeki köşesinde Kaftancıoğlu kararını değerlendirdi:
”Bu karar siyasi değil hukukidir. Yargıtay kararını okumadan yorum yapıyorlar veya okudukları halde kararın dayandığı gerekçeyi bilerek anlatmıyorlar. Ayrıca mahkum olduğu iki kararı da bozuyor. Siyasiyse neden bozsun? Eleştirme hakkın var ama elinde delil yokken ‘hırsız’ dersen, ‘O. Ç.’ gibi ağır hakaret içeren paylaşımlar yaparsan elbette bir yargılamayla karşı karşıya kalırsın. CHP’liler Yargıtay kararını okuyup “Bu bize yakışıyor mu?” demeli. Ermeni meselesinde de ülkemizi suçlayan bir konumda. Perinçek burada da karşısına çıktı bak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını tanımıyorlar ama Selahattin Demirtaş hakkında verilen tartışmalı kararlara sıkı sıkıya sarılıyorlar.”
Yargıtay mevcut ceza yasamızdaki hükmün olaya uygunluk denetimini yapar. Gerekçeli bir şekilde hangi cümlelerin suç oluşturup oluşturmadığı konusunda titiz bir çalışma yapmış. Dün Ulusal Kanal’da Av. Cem Kaya duruşmaları da takip ettiği için çok önemli bir sunum yaptı. Dün Ulusal Kanal izleyenler doğru bilgiye ulaştı. Masum Türker galiba tam konuya hakim değildi çünkü CHP de haklı gibi bir cümle söyledi. Nerede haklı? İzah edilmesi lazım. Kaftancıoğlu’nun cümleleri Atatürk’ün partisinin il başkanına yakışıyor mu? Hakaret ve küfür serbest mi? CHP Genel Başkanı, Kaftancıoğlu’nu seviyeye davet etmeliydi. Yargı kararı doğru ama bizde yargının yönetiminde sorunlar var. Bu cümlelerin tarihi 2014. Bu kadar neden beklediniz? Bu kararlar hızlı alınmalı. Şimdi hukuki bir karar sanki Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi başarısının bir sonucu gibi aktarılıyor. Kaftancıoğlu Ak Parti’nin yaptığı hatalar sonucunda bazı başarılar elde etti. Şöhretini daha çok ona borçlu.
Şunu da hatırlatmak isterim. Kaftancıoğlu, Toplumsal Bellek Platformu diye bir çalışma yaptı. Hiç tanımadığı kayınpederi, silahlı saldırı sonucu şehit edilen Ümit Kaftancıoğlu gibi hedef alınan bazı kişilerin yakınlarıyla toplantı yaptı. Benim için de ‘Ceyhan Mumcu, Doğu Perinçek’e yakın, onu istemiyoruz’ dedi. Konuyla, çalışmayla Perinçek’in ne ilişkisi var? Ama biz anti emperyalist olduğumuz için diğer ailelerle yan yana gelmemizi istemedi. Güldal Mumcu’dan da destek gördü.
- Siz o sırada ne yapıyordunuz?
Ergenekon davasında FETÖ tertipleriyle cebelleşiyorduk.
- Kaftancıoğlu da o sırada toplumsal bellek çalışmasıyla uğraşıyordu, öyle mi? FETÖ’yle uğraşsa aydınlarımızın katillerine yaklaşırdı.
Biz FETÖ’yle o da Perinçek’le uğraşıyordu.
- Kaftancıoğlu kararını CHP’li isimler siyasi bir karar olarak niteliyorlar.
Bu karar siyasi değil hukukidir. Yargıtay kararını okumadan yorum yapıyorlar veya okudukları halde kararın dayandığı gerekçeyi bilerek anlatmıyorlar. Ayrıca mahkum olduğu iki kararı da bozuyor. Siyasiyse neden bozsun? Eleştirme hakkın var ama elinde delil yokken ‘hırsız’ dersen, ‘O. Ç.’ gibi ağır hakaret içeren paylaşımlar yaparsan elbette bir yargılamayla karşı karşıya kalırsın. CHP’liler Yargıtay kararını okuyup “Bu bize yakışıyor mu?” demeli. Ermeni meselesinde de ülkemizi suçlayan bir konumda. Perinçek burada da karşısına çıktı bak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını tanımıyorlar ama Selahattin Demirtaş hakkında verilen tartışmalı kararlara sıkı sıkıya sarılıyorlar. Şunu da söyleyeyim Yargıtay, Kaftancıoğlu lehine yorumlar da yapmış. Sakine Cansız açıklamasını mesela böyle ele almış.
- Kılıçdaroğlu’nun CHP İstanbul İl Başkanlığı önündeki konuşmasını nasıl buldunuz?
Konuyla ilgili konuşmadı.
- Nasıl?
Yargıtay kararıyla ilgili bir konuşma değildi.
- Kullandığı ‘zorba, iki yüzlü, manipülatör’ gibi kelimelerle konuya girmiş olamaz mı?
O açıdan konuya girmiş. Kaftancıoğlu’yla aynı düzlemde konuşmuş. Bu tarz bir üslubun CHP’nin gelenekleriyle, tarihiyle, birikimiyle hiçbir alakası yok. Hakaret ve küfürle siyaset mi olur?