ERCAN KÜÇÜK
İstanbul Küçükçekmece’de ocak ayında mahkeme kararıyla otoparkta yapılacak yıkım için gelen avukat Yıldırım Çavuşovalı’ya yönelik silahlı saldırıya ilişkin dava dün Bakırköy Adliyesi’nde başladı. Duruşmaya saldırıya uğrayan müşteki avukat Yıldırım Çavuşovalı ve vekilleri ile firari sanık Cafer Özbilmez’in müdafi avukatları katıldı. İstanbul Barosu, Avukatlar Sendikası temsilcileri de katılan vekili olarak duruşmada yer aldı. Duruşmada Çavuşovalı olay gününü anlattı.
Avukat Saldırganla Kaçmış
Av. Çavuşovalı, müvekkilerinin arazisi üzerindeki dükkanda ölçüm tarihinden önce sanık Cafer Özbilmez’in avukatı Hüseyin Sami Oyman’ın kendisini arayarak sanık Özbilmez ile görüştüğünü, herhangi bir sorun olmayacağını, polis olmadan gelebileceğini söylediğini belirtti. Olay yerinde sanık Özbilmez’in gerginlik yarattığını belirten Çavuşovalı, arkasını döner dönmez kendisine bir şarjör mermi ile ateş ettiğini söyledi. Saldırı sonrası sanık avukatı Oyman’ın polisi bile aramadığını, sanık Özbilmez ile birlikte olay yerinden kaçtığını vurgulayan Çavuşovalı, iddianamede Oyman’la ilgili bir değerlendirme yapılmadığını söyledi.
İcra davasında Av. Çavuşovalı’nın müvekkili olan tanıklar Sultan Uğurlu ve Cengiz Kaya ifadelerinde saldırı anını görmediklerini, 3-4 el silah sesi duyduklarını anlattılar. Uğurlu, sanığın elinde silahı gördüğünü, nasıl uzaklaştığını görmediğini söylerken, Kaya ise sanık Özbilmez’in elinde silahla olay yerinden dükkanına doğru yürüyerek gittiğini söyledi. Tanıklar, Çavuşovalı’nın herhangi bir tahrikte bulunduğunu görmediklerini, kendilerine herhangi bir tehdit gelmediğini de belirttiler.
Tanıklardan, Çavuşovalı’nın stajyer avukatı Şenol Furkan Tomaç da sanığın, belinden çıkardığı silahı müştekiye 20 cm. mesafeden doğrultarak 7 el ateş ettiğini söyledi. Mahkeme kararında eksik evrakları talep ederek duruşmayı 16 Kasım’a erteledi.
Terör Örgütü Yöneticisi İddiası
Katılan vekillerinden Av. Atıf Şener söz alarak sanık Özbilmez hakkında terör örgütü şehir yapılanmasında bulunduğuna dair bilgi edindiklerini söyledi. Şener, Kuzey Irak Dohuk bölgesinde olup olmadığının emniyet vasıtasıyla araştırılmasını, tanıklar Kaya ve Uğurlu’nun baskıya maruz kalıp kalmadıklarının araştırılmasını talep etti. Mahkeme talepleri soyut nitelikte olması ve dosyaya yenilik katmayacağı değerlendirmesiyle reddetti.
‘Avukatlık Mesleğine Saldırı’
Çavuşovalı duruşma sonrasında yaptığı basın açıklamasında saldırının adalete yapıldığını vurguladı. Çavuşovalı şunları söyledi: “Görev başında, kesinleşmiş mahkeme kararını icra ederken 6 kurşunla ağır ölüm tehlikesi altında yaralandım. Bu saldırı basit bir saldırı değildir, adi bir vaka değildir. Bu olay avukatlık mesleğine, adalete yapılmış bir saldırıdır. Failin en kısa zamanda yakalanacağını umuyor, adaletin yerine gelmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizi haykırıyoruz.”
Müşteki vekillerinden Vatan Partisi MYK Üyesi Av. Zeynep Küçük, alınması gereken tedbirleri hatırlattı: “Vatan Partisi olarak hain saldırının arkasından alınması gereken tedbirlere ilişkin bir basın açıklaması yapmıştık. Avukatlar yargının çok önemli bir ayağını oluşturmalarına rağmen tamamen korumasızlar. Bir hakim, savcı ne demekse avukat da yargı için aynı şeydir ve devletin hakimlere savcılara tanıdığı imtiyazı avukatlara da tanıması gerekmektedir. Caydırıcı olması için bu tür işlemlerde avukatlara kolluk kuvvetlerinin eşlik etmesinin zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Talebimiz bu yönde. Aksi takdirde bu son olmayacak. Kaldı ki Yıldırım Çavuşovalı’ya yapılan saldırıdan sonra bir meslektaşımız öldürüldü.”
Duruşmayla ilgili görüş almak istediğimiz, davayı İstanbul Barosu adına takip eden Yönetim Kurulu Üyesi Av. Muazzez Yılmaz, “Bizde açıklamaları başkanımız yapar” diyerek, reddetti.(Aydınlık)